Erdoğan: Yeni anayasayı milletimize getirene kadar çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı hedefimizin unsurlarından biri olan yeni anayasayı milletimize ulaştırıncaya kadar çalışmaktan, çabalamaktan, mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Eylül askeri darbesinin 43’üncü yıl dönümünde Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde düzenlenen ‘Yeni Anayasa Sempozyumu’nda konuştu. Türkiye’nin 43 yıl önce cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını belirten Erdoğan, “Acılardan hemen hemen her evin nasibini aldığı o kötü günler hafızalarımızdan hiç silinmedi ve silinmeyecek. Silindi.Bunlar Ulucanlar Cezaevi,Mamak Cezaevi,Diyarbakır Cezaevi Keşke Sağmalcılar Cezaevi’nin o günleri anlatacak bir dili olsaydı.İdam edildikten sonra yargılandıkları suçla hiçbir ilgisi olmadığı tespit edilen gençlerimizin vebali Hüseyin Kuru Mahmutoğlu gibi işkenceyle öldürülen ya da işkenceyle öldürülen darbecileri ahirette bırakmayacaktır. serbest bırakıldı. Bu örnek bile işin duruşmasından infazına kadar her aşamada ne kadar gösterişli olduğunun göstergesidir. Elbette 12 Eylül yönetiminin ülkemizin kalbine sapladığı en büyük hançer, hâlâ konuştuğumuz ve tartıştığımız 1982 darbe anayasasıdır” dedi.
‘ÖZGÜRLEŞTİRİCİ ANAYASA HEDEFİMİZDEN VAZGEÇMEDİK’
Mevcut anayasanın 23 kez değiştirildiğini, hâlâ darbe anayasası olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Yapılan değişikliklerin her biri elbette değerlidir. Ancak her değişikliğin yazım ve anlam bütünlüğünü bozduğu da bir gerçektir. Bu amaçla yaklaşık 10 yıl önce TBMM çatısı altında yeni bir anayasa oluşturuldu. Anayasa çalışması başlattık. Önceki anayasa değişiklikleriyle karşılaştırıldığında en fazla siyasi katılımın olduğu bu çalışma, anayasa değişikliği nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı. tabiri caizse muhalefet partilerini bir kenara iterek. Ancak ülkemize yeni, sivil, demokratik, özgürlükçü ve kapsayıcı bir anayasa yapma amacımızdan vazgeçmedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine Geçiş “Maalesef önerimiz tamamen yeniden yazıldı.” muhalefetin uzlaşmaz tutumu nedeniyle anayasa uygulanamadı. Ancak biz milletimize verdiğimiz sözü yerine getirmeye devam ettik. Milletimize hak ettiği anayasayı verme idealimizden hiçbir zaman kopmadık” dedi.
‘YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARINDA MUHALEFET YOK OLUYOR’
Geçtiğimiz yıl anayasa konusunda söyleyecek sözü olan bilim insanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla bir dizi çalıştay düzenlediklerini hatırlatan Erdoğan, “Daha sonra müzakerelere temel olacak kendi anayasa metnimizi hazırladık. diğer siyasi partilerle birlikte milletimize sunacağımız.Ne yazık ki bu süreçte Cumhur İttifakı ortakları MHP ve AK Parti’den yeni bir anayasa metni hazırlayan başka bir siyasi örgüt ortaya çıkmadı.Yeni bir anayasa yerine muhalefet tarafı her fırsatta konuşuyor, sömürüyor ama somut adım atmaya gelince hızla diğer tarafa dönüp ortadan kayboluyor. Bu sefer de aynısını yaptılar. Yeni anayasa yerine ‘arkadaşlar görsün’ dediler. Alışveriş yaparken ‘ gibi tutarsız ve anlamsız bir metin ortaya atıp kendi dünyalarına daldılar. Gerçi onlara katılmamak mümkün değil. Parti içinde farklı çalkantılar, ittifak ortakları arasında farklı çalkantılar. Evde farklı selamlar, dışarıda farklı selamlar. Bu onların kendi bireysel hesaplamalarına ve kavgalarına dahildir. “Biz yeni anayasa gibi zaman, çaba ve bilgi gerektiren bir konuya bu kadar gömülmüşken kim neden uğraşsın ki?” dedi.
Millete karşı hem sorumlulukları hem de vaatleri bulunduğunu belirten Erdoğan, “Bu nedenle yeni anayasa konusu gündemimizin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor. İrtibat Başkanlığımız ve Hukuk Politikaları Komisyonumuzun düzenlediği bu sempozyumu görüyorum. Yeni anayasa konusundaki kararlılığımızın bir ifadesi olarak sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere ve katılımcılarına teşekkür ediyorum.” “Sizi tebrik ediyorum. Türkiye Yüzyılı hedefimizin unsurlarından biri olan yeni anayasayı milletimize ulaştırıncaya kadar çalışmaktan, çabalamaktan, çabalamaktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
‘TÜRKİYE ÇOK İYİ BİR ANAYASAYI HAK EDİYOR’
Her ülkenin kendi tarihine, siyasi, sosyal ve kültürel yapısına ve ihtiyaçlarına göre ayrı bir anayasal süreçten geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin anayasal tarihi 200 yıla ulaşıyor. Cumhuriyet döneminde de çeşitli anayasal tecrübelerimiz oldu. Ancak, 27 Mayıs 1960’tan bu yana ne yazık ki Anayasalarımız o tarihten bu yana darbeci yönetimler tarafından şekillendirilip yürürlüğe konmuştur.Anayasa’nın darbe ortamında yapılan referandumla kabul edilmiş olması arkasındaki sorunlu tabloyu değiştirmez.Ancak Türkiye gibi 2 bin yıllık devlet geleneğine, coğrafyasında bin yıllık hakimiyete, ilk yüzyıla ulaşan Cumhuriyet tecrübesine ve 73 yıllık demokrasi tecrübesine sahip olan Türkiye, “Çok uygun bir anayasaya sahip bir ülkeye, çok uygun bir anayasa hak eder” diye konuştu. dedi.
Anayasaların değişmez metinler olmadığına işaret eden Erdoğan, “Şunu bilelim yeter. Mesela Amerikan anayasası 236 yılda 27 kez değişmesine rağmen hâlâ ülkenin ihtiyacını karşılayabiliyor. Öyle ülkeler de var ki, böyle ülkeler var.” İngiltere gibi anayasal devletler olan ancak yazılı bir anayasaları olmayanların da kağıt üzerinde çok düzgün metinleri var.” “Anayasaları güçlü olan ancak demokrasiden, hukukun üstünlüğünden uzak uygulamalarla kararların alındığı ülkeler de var. Medeniyet tarihimiz anayasal tecrübe açısından çok ama çok zengindir.”
‘YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYACIMIZ OLDUĞU BİR GERÇEKTİR’
Milli mücadelenin meşru temelini oluşturan anayasanın 1921’de yapıldığını, daha sonra gelen 1924, 1960 ve 1982 anayasalarının da kendi dönemlerine ilişkin ayrı hikayeleri olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bugün bizim görevimiz, Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizin sahip olduğu bu derin bilgi birikimi üzerine kendi hikayemizi yazın.” gelecek nesillere en büyük mirası bırakmaktır. Dünyanın teknolojiden iklime her alanda olduğu gibi siyasal ve toplumsal yapılarda da köklü bir değişime sahne olduğu bir çağda yaşıyoruz. Böyle bir dönemde Türkiye Yüzyılı iddiamızı gerçekleştirmek için sadece altyapımızı güçlendirmek ve vizyonumuzu genişletmek yeterli değil. Bütün bunlar doğrultusunda geçmiş tecrübelerin bizi geleceğin hedefleriyle bütünleştirecek yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğu bir gerçektir. Bizi darbe anayasasının gölgesinden kurtaracak olması bile yeni anayasa çalışmalarını değerli kılmaya yetiyor. Elbette yeni anayasa metni ülkenin siyasi, sosyal ve ekonomik yapısını sihirli bir değnek gibi değiştirecek ve Türkiye’yi tek vücut haline getirecek. Burayı bir masal diyarına çevirmeyecek. “Ancak milletin ortak değerlerini, ülkenin ortak geleceğini, devletin bekasını, halkın doğuştan gelen hak ve özgürlüklerini, siyasi aktörlerin uzlaşmasını kapsayan yeni anayasanın, Kısacası tüm bunlar hiçbir şüpheye yer bırakmayacak bir meşruiyet temelinde Türkiye’ye çok şey katacaktır.”
‘ÜLKEMİZİN HEDEFLERİNE UYGUN BİR METİN İHTİYACIMIZ VAR’
Erdoğan, bazı kavramların anayasada sıklıkla yer almasının, bunların ülke ve toplum hayatında aynı anlamı taşıdığı veya aynı anlama geldiği anlamına gelmediğini belirterek, “Aslında bazı kavramlara en az atıf yapılıyor. Bu konuda en ileri sayılan ülkelerin anayasalarında temel hak ve özgürlükler, ekonomik ve sosyal haklar gibi konular yer alıyor.Bu başlıklara en çok atıfların sorunlu coğrafyalarda yapıldığı görülüyor. Önemli olan, anayasaları çağdaş dünyanın hoş kavramlarıyla süslemek değil, bu metinlerin ruhuna uygun yönetim ve uygulamaları ortaya koymaktır.Anayasa metinlerinin kısa mı yoksa uzun mu olduğunu bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Sistemin onu işletecek kişiler tarafından değerlendirilmesi gerekir.Anlayışına ve tarzına göre somut uygulamalara dönüşür.Bizim görevimiz sistemi en güçlü,en gerçekçi ve en sürdürülebilir şekilde kurmaktır. Türkiye’nin demokrasi ve hukuk pratiği, kısa metinlerin bürokratik oligarşi tarafından istismar edilebileceğini, uzun metinlerin ise siyasi ve toplumsal dönüşümün önünü açabileceğini söylüyor. Tıkanabilir. Dolayısıyla milletimizin dünyaya ve hayata bakış açısına, ülkemizin tecrübesine ve amaçlarına uygun, sözüyle, ruhuyla, hacmiyle uyumlu bir anayasa metnine ihtiyacımız var” dedi.
